
Bu örnekte kendi öz değerlendirmemize kan basıncı öz
değerlendirmesi ismini verdik. Sonuç olarak kontrol öz değerlendirme, birisinin
kendi risk ve kontrol yönetimi süreçlerinin yeterliliğini ölçerek düzeltici
aksiyonları almasıdır.
Kan ölçüm örneğinde olduğu gibi, öz değerlendirme sürecinde
fiziksel görev önemlidir. Kontrol öz değerlendirme sürecinde fiziksel görevler
genellikle anketler/araştırmalar veya çalıştaylardır. Bunlar kontrol öz değerlendirme sürecinin
fiziksel olarak yapılan görevleridir ancak sadece bunlar yeterli olmayacaktır. Bunlara
ilaveten sonuçların anlaşılabilmesi ve uygun aksiyonların geliştirilmesi
gerekmektedir.
Aksiyon bir açığı kapatmak ve düzeltmek için alınır. Kontrol
öz değerlendirme sistematik bir şekilde hedeflere ulaşılmasını, risklerin ve
kontrollerin değerlendirilmesi ve dökümante edilmesini sağlar. Bu kavram pek
çok alana uygulanabilir.
İlk örneğimizde
görebileceğimiz gibi, süreç kendi kan basıncımızı ölçmek için kullanılabileceği
gibi işletmelerde iş süreçlerinin kan basıncının ölçülmesi için de
kullanılabilir.
Kontrol öz değerlendirme sürecinin en önemli işlevi aksiyon
alınmasıdır. Aksiyon alınması ile ilgili kesin karar olmaksızın öz
değerlendirme çalışması yapılması yalnızca bir vakit kaybı olacaktır.
İşletme bakış açısıyla, kontrol öz değerlendirme iş
süreçlerinin, risk ve kontrol yönetiminin tamlığının bizzat sorumluları
tarafından değerlendirdiği bir metottur.
Aslında iş süreçlerinin sahipleri kendi risk ve kontrol
yönetimlerinden sorumludurlar. Ne yazık ki, çoğu vakada, bu durum işletme
çevrelerinde kabul görmemektedir. Kontrol öz değerlendirme; risk ve kontrol
yönetimi süreçlerinin işletme tarafından sahiplenilmesine yardımcı olmaktadır. KÖD
kafa karışıklıklarını, yanlış anlamaları ve risk/kontrol yönetiminden duyulan endişeleri,
bu kavramları anlaşılır kılarak azaltabilir.
İş ortamında bir kontrol öz değerlendirme basitçe, çalışanların
kendi yürüttükleri süreçlerdeki riskleri ve kontrolleri değerlendirmeleri
anlamına gelmektedir. Buna ilaveten bu
kontrol öz değerlendirme süreci bir öğrenme aracı olarak kullanılabilir. İş
dünyasına ve profesyonellere kontrol ve risk yönetimi kavramlarının daha iyi
anlaşılması konusunda yardımcı olabilir. Buna ilaveten yumuşak kontrollerin anlaşılabilmesini
sağlayacaktır. İşletme için hassas bazı konular olabilir, bu tip hususlar
genellikle iyi iş süreçlerinin temelini yumuşak kontroller ile birlikte
oluşturmaktadır. Tutumlar, ahlak, etik değerler, tepedeki ton (yönetim
kurulunun meselelere bakış açısı ve buna mukabil uygulamaları) ve iletişim bu
hususlardandır. Bu alanlarda yeterli kontrollerin bulunmaması durumu diğer pek
çok sorunun kök nedenini oluşturmaktadır.
İç denetim birimi genellikle kontrol öz değerlendirme
sürecinin intisap ve ikmal edilmesinde hayati bir rol oynamaktadır. Bunun
sebebi iç denetçilerin kontrol ve risk yönetimi alanında derinlemesine bir
anlayışa sahip olmalarıdır. Buna ek olarak iç denetçilerin gruplara ve üst
düzey yöneticilere hitap etmeye aşina oldukları düşünülmektedir. Bu bakış
açısından dolayı iç denetçiler genellikle kontrol öz değerlendirme
çalıştaylarında kolaylaştırıcı olarak görülmektedir. İlerleyen bölümlerde, kolaylaştırıcının
sorumluluklarını ve bir atölye çalışmasından başarılı sonuçların elde
edilebilmesi için ne kadar anahtar bir rolde olduğunu tartışacağız.
İç denetçilerin kolaylaştırıcı rolünde görülmelerine rağmen
sürecin içerisinde bir parça olarak bulunma zorunlulukları da yoktur. Hatta
zaman içerisinde işletmenin olgunlaşmasına mukabil profesyonellerin kendi atölye
çalışmalarını düzenlemeleri beklenmektedir. Mevcut deneyim seviyelerine bağlı
olarak, bu geçiş döneminin süreci değişmektedir.
Kontrol öz değerlendirme sürecinin işletmeye bir diğer
faydası da aitliktir. Aitlik ile birlikte iş sürecinin sorumluluğunun kabulü ve
bu sorumluluktan gelen güven hissi belirgin şekilde işi yerine getiren kişi
tarafından hissedilmektedir. Bu sahiplenme hissi çalışanların risk ve kontrol
kararlarına katılımlarını sağlayacaktır. Daha fazla katılım ise uzun dönemde
sağlam risk ve kontrol temellerinin kurulması ile sonuçlanacaktır. Alternatif
bir yol olarak risk ve kontrol yapısının yönetim tarafından dikte edilmesi
düşünülebilir. Bu yaklaşım uzun vadede zayıf etkiler ortaya çıkartacak ve
yapının zayıf temeller üzerine kurulmasına sebep olacaktır.
Özet Olarak Kontrol
Öz Değerlendirme
§
Organizasyonunun hedeflerine ulaşma
kabiliyetinin geliştirilmesine yardımcı olmanın yoludur.
§
Organizasyonlar kontrol öz değerlendirme ile
resmi olarak dökümante edilmiş süreçte risk ve kontrollerini
değerlendirebilirler.
§
Kontrol öz değerlendirme iç kontrolün
etkinliğinin değerlendirildiği ve ölçüldüğü bir süreçtir. İç kontrol tüm iş
hedeflerine ulaşılabileceği konusunda makul seviyede güvence sağlayan bir
araçtır.
§
Kontrol öz değerlendirme iç denetçilerin değil,
yönetimin ve çalışanların iç kontrolleri değerlendirdikleri bir süreçtir.
§
Genel olarak süreç geniş bir hedef spektrumunu
kapsar. Bütünleşik kontrol çerçevesi bu sürece destek olacaktır.
Kontrol öz değerlendirme duyulan endişeleri, firma için
hassas konuları ve gelişme yolundaki engelleri bir araya getirir.
Tüm iş süreçlerinin günlük hayatta olduğu gibi temel üç bileşeni
bulunmaktadır. Bu üç bileşen şunlardır:
hedefler, riskler ve kontroller. Hedef basit olarak tamamlanmaya/ulaşılmaya
çalışılan şey olarak tanımlanabilir. Risk ise hedeflere ulaşma hızımızı azaltan
veya engel olan şeylerdir. Kontrol, politika, prosedür ve risklerin etkisini
azaltan hedef önündeki engelleri kaldıracak her türde önlemdir.
Günümüz iş ortamlarında ve günlük yaşantıda muhtemel
risklerin etkisinden %100 korunmak mümkün değildir. Genellikle, riske karşı
ancak makul seviyede güvence sağlanabilmektedir. Bu riskin kabullenilmesi, risk
iştahı veya risk toleransı olarak adlandırılmaktadır.
Şu dikkate alınmalıdır ki günlük yaşantıda bile işe gidip
gelirken, alışveriş yaparken veya yatırım yaparken riskleri kabul ederiz. Bu
günlük durumlarla, riskin kabullenilmesi kavramı farklı insanlar için farklı
çağrışımlar oluşturabilir. Ancak hepimiz
hem günlük yaşantımızda hem de iş hayatımızda bazı riskleri kabul etmekteyiz. Riskin
kabullenilmesi bir problem teşkil etmez, önemli olan neyin hangi ölçüde ve nereye
kadar kabullenilmekte olduğudur.
Kimi zaman tüm muhtemel sonuçların ön görülebilmesi mümkün
olmamaktadır. Genellikle bunun göze çarpan iki gerekçesi bulunmaktadır. İlki
dünyanın çok hızlı bir şekilde değişmesidir. Belirli bir risk tespit edilerek
buna karşı alınması gereken aksiyonların belirlenmesinin hemen akabinde yeni
riskler ortaya çıkabilmektedir. Diğeri ise sonuçta ortaya çıkacak durumların
tam olarak anlaşılamamasıdır. Son üzerinde düşünmek oldukça önemlidir. Sonu ele
almak sonuçlara tepkisel yaklaşılmamasını sağlayacaktır. Karlı bir yol üzerinde
kelleşmiş lastikler ile yolculuk yaparak çalışmanın riski kabul edilmeli midir?
Bazı riskler kabul edilebilir ancak kabul edilen durumların sonuçları nedir?
Aynı süreç işletme içinde düşünülmelidir.
Günümüz iş çevrelerinde kabul edilen risklerin ortaya
çıkartacağı sonuçlara birkaç yıl önceki durumdan daha fazla oranda önem
verilmektedir. Değişen medya düzeni içerisinde itibarın korunması, yasa ve
yönetmeliklere uyumun sağlanması için kabul edilen risklerin sonuçları daha iyi
ön görülmelidir. Risk ve kontrol profesyonelleri risklerin kabullenilebilmesi
ve bunların sonuçlarının ön görülebilmesi için daha donanımlı olmalarına
yardımcı olarak modern bir risk değerlendirme yapısı kurmalıdırlar.
Temel bileşenlerimiz; hedefler, riskler ve kontrollerdir. Kontrol
Öz Değerlendirme süreci tek tek veya birbirleriyle uyum içinde bu temel
kavramları ele almaktadır. Kontrol öz değerlendirme yapısı iş sürecinin
ihtiyaçlarını karşılama ve hedeflerini gerçekleştirmeye uygun olarak
oluşturulmalıdır.
Kontrol Öz
Değerlendirmenin Temel Hedefleri
§
Ortak risk algılayışı ve yönetimi
§
Strateji ve hedefler ile ilişkili Operasyonel
risklerin belirlenmesi
§
Kontrol kavramının öneminin artması
§
Risk ve kontroller üzerinde artan sorumluluk
bilinci
§
Birimler arası iletişimin artması
§
Risk, kontrol ve bulguların ortak bir platformda
paylaşılması
§
İyileştirme önerilerinin katılımcı bir anlayış
ile ortaklaşa geliştirilmesi
§
Hedeflere ulaşılmada makul güvence sağlanması
Kontrol Öz
Değerlendirme Hedefler ile Başlar
Yönetim kendi kontrollerini değerlendirir ve gelişme
fırsatlarını tanımlar. Bunun için
öncelikle iki temel yöntem kullanılabilir. Kolaylaştırılan atölye çalışmaları
ve anketler.
Bu araçlar yönetim tarafından kontrol süreçlerinin
değerlendirilmesinde kullanılabilir ancak, çıktılar dikkate alınarak ne
yapılmasını gerektiğini bilmiyor olabilir. Bu noktada denetçiler kontrol öz
değerlendirme sürecinde kolaylaştırıcılık yaparak yönetim ile birlikte çalışma
fırsatını yakalayabilirler. Bütünleşik kontrol çerçevesi kullanılması kontrol
öz değerlendirme sürecinde faydalı olacaktır. Buna örnek olarak COSO, COCO ve
COBIT verilebilir. Bu yaklaşımlar kontrol öz değerlendirme çalışmalarının
işletmenin tüm boyutlarına odaklanmasına yardımcı olacaktır.
Az önce ismi zikredilen kontrol çerçevelerinin kullanılması
kontrol öz değerlendirme için hayati öneme haizdir. İç denetçilerin rolüne baktığımız zaman ise
kimi zaman denetçiler sonuçların ve süreçlerin sorumluluğunu üstlenirler bazen
de hiç sorumlulukları olmaz. Bu kurumsal kültüre, hedeflere ve çekincelere göre
değişiklik göstermektedir. Kimi zaman atölye çalışmalarının sonuçlarını
denetçiler takip edebildikleri gibi kurumun kendisi de bu işi yürütebilir. Yine
bu kuruma göre değişkenlik göstermektedir.
Denetçilerin bağımsızlık ve objektiflik ile ilgili
çekinceleri ve sınırlandırmaları kimi zaman kontrol öz değerlendirme sürecinde
rollerin belirlenmesinde etkin olabilmektedir. Ancak Uluslararası İç Denetçiler
Enstitüsünün yeni standartlarına göre denetçiler hedeflere ulaşılabilmesi için
bağımsızlık konusunda yönetim ile daha yakın bir noktaya gelmesine izin
vermektedir.
Ancak sağduyu tüm süreçte hâkim olmalı. Denetçiler kontrol
öz değerlendirme çalışmasında objektiflik ve bağımsızlık yönergelerini ihlal
etmeyecek şekilde görevlendirilmeli/yetkilendirilmelidir.
Kontrol Öz
Değerlendirme Yaklaşımları
§
Kontrol çerçevesinin kullanılması
§
İç denetimin rolünün belirlenmesi
§
Raporlama usul ve esasları
§
Katılım
§
Kalite güvence
§
İç denetim ile ilişkiler
Kontrol Öz
Değerlendirmenin Faydaları
§
Ele alınan iş sürecinde mükerrer işlemlerin
ortaya çıkartılması
§
Süreçte etkinliği ve verimliliği etkileyen
unsurların ortaya çıkartılması
§
Süreçteki büyük resmin tüm ilgili birimlerce görülebilmesi
§
Kurumun geneline yönelik olarak iyileştirme
alanlarının belirlenebilmesi
§
Üst Yönetimin dikkatinin çekilmek istenen
konuların resmi olarak iletilebilmesi
§
Süreçlerde standardizasyonun sağlanması
§
Süreç/kontrol sahipliğinin netleşmesi
§
Özellikle süreç tasarımında iyileştirme
önerilerinin belirlenebilmesi
§
İyileştirme önerilerinin üst yönetim tarafından
desteklendiğinin görülmesi
KÖD çalışanların etkin kontrol ve risk yönetimi için
sorumluluk ve hesap verilebilirlik süreçlerini üstlenmelerine ve anlamalarına yardım eder. Düzeltici
aksiyonlar daha etkin ve verimli olacaktır çünkü kim tarafından yerine
getiriliyor ise tam olarak sahiplenilecektir. KÖD her seviyedeki çalışanlar
arasındaki iletişimi güçlendirir. KÖD çalışanlara kontrollerin tamlığını nasıl
analiz edecekleri, işaretleyecekleri ve raporlayacakları konularında yardımcı
olur.
Kontrol Öz
Değerlendirmenin Gerçekleştirilememesinin Sebepleri
§
İç denetim biriminin kalifiye personellere sahip
olmaması
§
Değişime karşı direnç
§
Alt seviye çalışanların kontrollerin
işaretlenmesinde iyi eğitilmiş olmaması
§
Çalışma katılımcıları arasındaki politik,
kültürel farklılıklar
§
Organizasyonun kök sebeplere ulaşma konusunda
yeterince istekli olmaması
§
Olası yasal yükümlülükler
Genellikle insanlar değişime direnç gösterirler. KÖD farklı
bir iş yapış biçimi ortaya koymaktadır. Buna ek olarak bir KÖD çalışmasında
başarıya ulaşılabilmesi için katılımcıların kafasında bulunan ancak tam olarak
ortaya koyulmayan hususlarında anlaşılabilmesi gerekmektedir. Bazı araçlar
değişim iletişiminin sağlanmasını, çalışanlar tarafından değişim çabalarına katkı
sağlanmasını ve yeni süreçlere aşinalığın kazandırılmasını kolaylaştırmaktadır.
İlk olarak kurumun atmosferinin, kültürünün ve KÖD esnasında
takip edilecek politikaların anlaşılabilmesi gerekmektedir. KÖD doğası gereği
katılımcılığı destekler ve katılım oranının yükseldiği oranda başarısı artar. Katılımcılığı
ve inisiyatifi destekleyen yönetim yapısına sahip kurumlarda KÖD çalışmaları
çok daha başarılı olacaktır.
KÖD atölye çalışması düzenlemek sıradan bir toplantı
yapmaktan, çalışma toplantısı düzenlemekten veya bir sunumdan oldukça
farklıdır. İç denetçiler genellikle KÖD atölye çalışmalarında, toplantı
yönetimi ve sunum uzmanlıklarının yanı sıra risk ve kontrol yönetimi
alanlarındaki deneyimlerinden dolayı kolaylaştırıcı olarak konumlandırılmaktadır.
Belirli kolaylaştırma teknikleri konularında ilave eğitimler almamış olmalarına
rağmen bu profesyonellerin temel seviyelerde eğitim çalışmaları, sunumlar ve
toplantılar düzenleyecek seviyede kabiliyete sahip oldukları düşünülmektedir. Atölye
çalışmalarını kolaylaştıracak olanların bu doğrultuda bazı özel eğitimleri
almaları uygun olacaktır.
Kontrol öz değerlendirmenin ön çalışmasının boyutunun ve
ihtiyaçlarının, kolaylaştırıcı tarafından belirlenmesi zorunludur. KÖD kek
kalıbı gibi bir yapı değildir, tüm süreçleri hamur gibi içine yerleştirerek
aynı boyutlarda şekillendirmek mümkün olmayacaktır. Ön çalışmanın
ihtiyaçlarının ve boyutunun belirlenmesinde potansiyel katılımcıların
kullandığı iletişim yöntemleri ve kanalları, deneyim seviyeleri, risk portföyü,
kaygılar ve politikalar dikkate alınmalıdır. Kolaylaştırıcı ön çalışmanın tamlığını
sağlamak için bileşenleri ve süreci tasarlamalıdır.
Bazı KÖD atölye çalışmalarında, tartışmalar kök sebeplere
tam olarak ulaşılmasına imkân tanımamaktadır. Katılımcılar atölye çalışmasında
ne kadar rahat olurlarsa o kadar dürüst olacaklardır. Bunu sağlamak
kolaylaştırıcının en önemli görevi ve hedefidir. İş süreci içerisindeki
zayıflıkların işaretlenebilmesi, hem müspet hem de menfi yanların tam olarak
tanımlanabilmesi için katılımcıların dürüst olması gerekmektedir.
Hukuki ve/veya güvenlik ile ilgili konuların açık bir
forumda tartışılması ve burada katılımcıların tüm bildiklerini dürüstçe
paylaşmaları çok uygun olmayacaktır. KÖD atölye çalışmalarında beklenen
dürüstlükte bu noktada bir istisna bulunmaktadır. Hukuki ve güvenlik ile ilgili konular atölye
çalışmasının gündeminden çıkartılarak ilgili çalışanlar/yöneticiler ile özel
olarak tartışılmalıdır.
§
Suiistimal durumlarında
§
Hızl
ı değişimin bulunduğu durumlarda
ı değişimin bulunduğu durumlarda
§
Bazı kültürel unsurlar engel olabilir
§
Denetim işlerine uyumsuzluk
§
Uygun olmayan kaynaklar
§
ZAYIF YÖNETİM DESTEĞİ
Kontrol öz değerlendirme uzun dönemli bir düzeltme
sağlamaktadır. Hızlı ve keskin (kararlı) eylem gerektiren dolandırıcılık
(suiistimal) gibi durumlarda, KÖD etkili bir müdahale aracı olmayacaktır. Ancak
gerekli hızlı aksiyonların alınmasının akabinde KÖD uzun dönemde bu tip
olayların yinelenmemesi için kullanılabilir.
Birleşme, şirket alımları, küçülme, şirket devralma ve diğer
krizler gibi hızlı değişim gerektiren ortamlar olabilir. Bu tip durumların
planlama aşamasında KÖD etkin bir araç olabilir. Ancak süreç içerisinde hızlı
ve keskin kararların alınması gerekecektir.
İşletme çevresi KÖD için uygun olmalıdır. Eğer çalışma
denetim veya iş birimi yöneticileri tarafından destek görmez ise veya bir güven
atmosferi tesis edilemez/güvenilir çalışanlar bulunamaz ise KÖD çabaları
sonuçsuz kalacaktır.
Kontrol Öz
Değerlendirme Araçları: Anketler ve Çalışma Atölyeleri
Kontrol öz değerlendirme kullanılmadan önce ilk dikkate
alınması gereken unsur organizasyonun kültürünün KÖD uygulanmasına uygun
olmasıdır. Yapının KÖD sürecine hazır olup olmadığı değerlendirilmelidir. KÖD
yalnız ve yalnız bir araçtır. Eğer organizasyondaki iş için uygun değilse
kullanılmamalıdır. Kültür, güven, politika ve organizasyondaki insanlar sürece
başlamadan önce dikkatle değerlendirilmelidir.
Buna ek olarak atölye çalışması ekibi ve iş biriminin diğer
üyeleri ile birlikte neyin başarılmak istendiği anlaşılmalıdır. Ekibin
hedefleri ve kurumun hedefleri eş zamanlı olarak gözden geçirilmelidir.
Anketler
Kurumun kontrol ve risk bilgilerinin toplanabilmesi için
anketler en basit araçlardır. KÖD sürecinde kullanıldığında son derece etkin
bir araç olabilir. Buna rağmen eğer doğru şekilde uygulanmaz ise verimsiz
olacak ve fayda sağlamayacaktır.
Anket kullanılırken akılda tutulması gereken ilk şey
hedeftir. Bu araç ile ne yapılmak isteniyor? Bununla birlikte anket
tasarlanırken hedef kitle iyice anlaşılmalıdır.
Soruların tipleri ve sayısı belirlenirken sürecin hedefi ve ankete
katılacak kişilerin kim olduğu önemlidir.
Anketi yanıtlayacak kişilerin dil yapısına uygun şekilde anket
tasarlanması önem arz etmektedir. Çünkü vücut dili iletişimi eksikliği ile
birlikte anlaşılmaz ifadeler yanlış yanıtların alınmasına sebep olacaktır.
Bireysel toplantıların yapılmasının zamanlama, politik ve
fiziki engeller, ekonomik olarak etkin olmaması gibi sebeplerden dolayı anket
kullanılması en etkin yöntem olabilmektedir.
Genellikle anketler atölye çalışması veya toplantılar ile
birlikte uygulanmaktadır. Araçların bu şekilde bütünleşik kullanımı en etkin
sonuçları verecektir.
Anket Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler
§
Açık ve anlaşılır bir dil kullanılmalı
§
Duygusal çağrışımlar yapacak kelimelerden
kaçınılmalı
§
Detaylı cevaplar alınabilecek sorular seçilmeli
§
Yorumlama fırsatları göz önünde tutulmalı
§
Cevap vereceklerin anlayacağı literatüre uygun
kelimeler seçilmeli
§
Kişisel olarak e-posta adreslerine gönderilmeli
§
İzleme işleminin önemi vurgulanmalı
§
Anketin bizzat dağıtılmalı, toplanmalı ve
izlenmeli
§
Anketin anonim olarak (isim belirtilmeksizin)
yapılması –kurumlar arasında farklılıklar arz etmekle birlikte-
Atölye Çalışmaları
Bir hedefe veya amaca ulaşılabilmesi, farklı kaynaklardan
gelen birçok bilgiden faydalanmak, farklı sinerjileri bir araya getirmek, bir
problemi çözmek, bir süreci iyileştirmek için atölye çalışmaları
düzenlenebilir.
Atölye çalışmalarının bazı dezavantajları bulunmaktadır. Genellikle
bir problemin çözülmesi atölye çalışmasında daha uzun zaman almaktadır. Eğer bu
boyutta bir zaman ayrılması mümkün değilse kurum için bu çalışma bir varlıktan
ziyade yükümlülük olarak görülecektir. Müşterek olarak alınan kararlar kimi zaman
katılımcılar tarafından benimsenmeyebilir bu tip durumlar aidiyet hissini
ortadan kaldıracaktır. Bazı katılımcılar bu karar grubun kararı benim değil
diyebilirler.
Atölye çalışmasının avantajlarından bazıları şunlardır. Beceriler
birleştirilebilir, iletişim kanallarının açıklığından dolayı anlayış seviyesi
artar, grup üyelerinin birbirlerini desteklemeleri sağlanır, birlikte çalışma
ile performans artar, çalışanlar kurumun gelişmesinden sorumlu olduklarını
hissederler.
Atölye Çalışmalarının Başarılı Olabilmesi İçin
§
Atölye çalışmasının amacının netleştirilmesi
§
Katılımcıların rollerinin ne olduğunun
belirlenmesi
§
Açık iletişimin tesis edilmesi
§
Kuralların doğru şekilde tanımlanması
§
İyi tanımlanmış bir karar alma süreci
§
Dengelenmiş katılımcıların var olması
§
Grup süreçlerinin farkındalığının sağlanması
§
İlerleme planının var olması
Kolaylaştırıcını İşi
Şunlardır
§
Atölye çalışmasının hedefine ulaşmasına yardımcı
olur
§
Lojistik koordinasyonu yapar
§
KÖD sürecini açıklar
§
Kuralları açıklar
§
KÖD içerisindeki genel kavramları (risk,
kontrol, çerçeve vb.) açıklar
§
Oylama yöntemlerini açıklar
§
Atölye çalışmasının dinamiklerini işletir
§
Dinler, herkesin dinlediğinden emin olur
§
Tartışmaları güzergahta tutar
§
Tüm üyelerin katılım göstermesini destekler
§
İşletmenin odaklandığı konulara ulaşılabilmesi
için strateji belirler
§
Kritik başarı faktörlerini tanımlar
§
Engelleri ve çözümlenmesi gereken unsurları
tanımlar
Kolaylaştırıcı Neleri
Yapmamalıdır?
§
Kendi sorularına yanıt vermek
§
Başkalarının cümlelerini tamamlamak
§
Kendi bakış açısını katılımcılara dayatmak
§
Konu hakkında her şeyi biliyorum gibi bir
izlenim vermek
§
Geri çekilen veya duyarsız davranan bir görünüm
sergilemek
§
Konuşmak isteyen bir katılımcının konuşmasını
kısa kesmesine neden olacak şekilde kötü idare sergilemek.
§
Grubun önünde bir katılımcı ile tartışmaya
girmek veya eleştirmek
Atölye çalışmasının etkinliğinin arttırılması için beyin
fırtınası, çoklu oylama ve normal grup teknikleri kullanılabilir.
Tüm katılımcıların konu hakkında azami seviyede üretken
olmalarının özendirilmesi ve fikirlerin özgürce ortaya atılmasının
desteklenmesi ile beyin fırtınası tekniği uygulanabilir.
Grup içerisinde teamül yoklaması yapılarak en önemli ve
öncelikli konulara odaklanılabilmesi için çoklu oylama tekniği kullanılabilir. Konulardan
oluşan bir liste yapılarak bu listedeki konular için gizli veya açık olarak
katılımcıların belirli bir skalada oylama yapması istenir ve en çok oyu alan
konular sıralanarak tartışma bunlar üzerine odaklanır.
Tüm veya çoğu katılımcının çalışmada yeni olduğu, konu bir
yere gelip tıkandığı veya belli bir çerçeveden çıkılamadığı durumlarda normal
grup teknikleri en ideal yöntemdir. Görevin ve amaçların tanımlanması ile
birlikte soru ve problemler tanımlanarak bunlara mukabil fikirlerin ortaya
koyulması süreci işletilir. Alınan cevaplar liste haline getirilir ve bu
aşamada tartışma yapılmaz, ardından spesifik olarak bir konunda tartışma
başlatılır ve bu konu hakkındaki fikirler bir araya getirilir, ardından tüm
katılımcıların düşüncesine göre bu fikirler sıralanarak nihai olarak
tartışılacak konu ortaya çıkartılır.
Spesifik Atölye
Çalışması Yaklaşımları
Hedef odaklı atölye çalışması bir hedefin
gerçekleştirilebilmesi için en iyi yolun ne olduğunun tespit edilmesine
odaklanır. Öncelikle bu hedeflere ulaşılabilmesi için hangi kontrollerin var
olması gerektiği belirlenir. Ardından bu hedefe ulaşılabilmesine engel olması
muhtemel risklerin neler olduğu gözden geçirilir.
Risk odaklı atölye çalışması bir hedefe ulaşılmasına engel
olması muhtemel risklerin neler olduğuna odaklanır. Ardından bu hedefe ulaşma
yolunda engel olması muhtemel risklerin etkilerini azaltacak kontrollerin
tamlığı değerlendirilir.
Kontrol tabanlı yaklaşımda uygulanmakta olan kontrollerin
daha iyi hale nasıl getirilebileceğine odaklanılır.
Süreç tabanlı yaklaşımda faaliyetlerin yürütülmekte olduğu
süreçlerin bütününe odaklanılır. Bu tip atölye çalışmalarında birbiri ardınca
gelen ilintili süreçler gözden geçirilir.
Kontrol Öz Değerlendirme Bütünleşik Yapısı Gereği şu
süreçler ile doğrudan ilişkilidir.
§
Risk Yönetimi
§
İç Kontrol ve Kontrol Modelleri
§
Değişim Yönetimi
§
Stratejik Planlama ve Yönetim
§
Proje Yönetimi
Ahmet Tuğrul Özek
İç
Denetim
31.12.2015
Yorumlar
Yorum Gönder