Uluslar arası ticaret nedir?

Küresel ticaret tüketicilere ve ülkelere kendi ülkelerinde ulaşmaları mümkün olmayan ürünlere erişme fırsatı sunmaktadır. Neredeyse her çeşit ürüne uluslar arası piyasalarda ulaşılması mümkündür: gıda, giyecek, yedek parça, yağ, mücevher, içecek, hisse senetleri, döviz ve su. Bunlara ek olarak hizmetler de aynı şekilde serbest olarak dolaşabilmektedir: Turizm, bankacılık, danışmanlık ve ulaşım hizmetleri. Uluslar arası piyasaya satılan bir ürün ihraç edilmiş olarak adlandırılmakta ve uluslar arası piyasadan satın alınan ürün ise ithal edilmiş ürün olarak tanımlanmaktadır. İhraç ve ithal ürün miktarlarının karşılaştarılması ise o ülkenin ödemeler dengesindeki cari dengesini göstermektedir.
Uluslar arası Ticaret ile Artan Verim
Uluslar arası ticaret zengin ülkelere, iş gücü, teknoloji ve sermaye gibi kaynaklarını etkin kullanabilmeleri için zemin hazırlamaktadır. Ülkeler birbirlerinden farklı varlıklar ve doğal kaynaklar (toprak, emek, sermaye ve teknoloji) ile donatılmışlardır bundan dolayı bazı ülkeler kimi ürünleri diğer ülkelere nazaran daha verimli imal edebilmekte böylece daha ucuza maledebilmektedirler. Eğer bir ülke bir ürünü uygun maliyet ile üretemiyorsa daha ucuza üretebilen bir ülkeden rahatlıkla satın alabilir. Bu sistem uluslar arası ticarette uzmanlaşma (specialization) olarak tanımlanmaktadır.
Şimdi birlikte basit bir örneği
inceleyelim. A ülkesi ve B ülkesi var olsun ve bunların ikisi de yün süveter
ile üzüm üretmektedirler. A ülkesi bir yılda 10 süveter ve 6 kasa üzüm
üretebilmektedir. B ülkesi ise 6 kazak ve 10 kasa üzüm üretebilmektedir. İkisi
birlikte toplamda 16 birim üretim yapmaktadırlar. A ülkesinde 10 süveter
üretmek için iki saat harcanmakta ve 6 kasa üzüm için iki saatlerini
harcamaktadırlar (toplamda dört saat). Diğer taraftan B ülkesi 10 süveter
üretmek için bir saat harcarken 6 kasa üzüm için üç saat harcamaktadır
(toplamda dört saat).
Fakat bu iki ülke fark ederler ki
eğer karşılaştırmalı üstünlüğe (comparative advantage) sahip oldukları ürünlere
odaklanırlarsa daha verimli olabileceklerdir. Bundan sonra A ülkesi sadece üzüm
ve B ülkeside sadece süveter üretmeye başlarlar. Bunun akabinde her iki ülke
uzmanlaştığı üründen senede 20 birim üretmekte ve birbirleriyle eşit oranda
ticaret yapmaktadırlar. Böyle bir durumda her iki ülkede her iki üründen de 20
birime ulaşmış oluyor.
Bu basit örnekten kolaylıkla
anlayabiliriz ki; bu iki ülke içinde her iki üründen de üretmenin fırsat
maliyeti (opportunity cost), uzmanlaşmış olduğundan üretmesinde oluşacak fırsat
maliyetinden daha yüksek olacaktır.
Daha sipesifik olarak, her ülke için de her
iki üründen 16 birim imal etmenin fırsat maliyeti ticaretin akabinde her iki
üründen 20 birim olmaktadır. Uzmanlaşma bu iki ülkenin fırsat maliyetini
düşürmekte ve böylece ihtiyacı olan ürünlerin imalatının verimliliğini
arttıracaktır. Daha yüksek arz olduğunda, her iki ürünün de fiyatı düşecektir,
bu da son tüketici içinde ayrıca bir avantaj sağlamaktadır.
Yukarıdaki örnek ile ilgili dikkat
edilmesi gereken bir diğer unsur ise, B ülkesi beklide daha yüksek seviyede bir
teknolojiye sahip olduğundan, hem üzümü hem de süveteri A ülkesine nazaran daha
verimli olarak üretebilmektedir (daha kısa sürede). Bu durum ise mutlak
üstünlük (absolute advantage) olarak adlandırılmaktadır. Buna rağmen, uluslar
arası ticaret teorisine göre, bir ülke diğerine göre mutlak üstünlüğü olsa
bile, uzmanlaşmadan yine de ciddi faydalar elde edecektirler.
Uluslar arası Ticaretin Diğer Potansiyel Faydaları
uluslar arası ticaret sadece ülkelerin verimliliğini arttırmakla kalmaz, aynı zamanda ülkelerin küresel ekonomiye eklemlenmesini doğrudan yabancı sermaye (Foreign Direct Investment) fırsatlarından yararlanması ile sağlamaktadır. Teorik olarak, uluslar arası ticarete açık bulunan ülkelerin verimlilikleri daha hızlı büyümekte ve kolaylıkla rekabetçi ekonomiye katılabilirler.
Doğrudan yabancı yatırım bunu
ülkesine çekebilen ülkeler için döviz bolluğu, hazır uzmanlık ve teknolojinin
bedavaya sağlanması anlamına gelmektedir. Bu süreç istihdamı arttıracaktır ve
teorik olarak gayri safi milli hâsılada da bir artış sağlayacaktır. Doğrudan
yabancı yatırımı gerçekleştiren ülke içinse bu şirketlerin yayılması ve
büyümesi böylece daha yüksek gelir elde etmesini sağlamaktadır.
Uluslar arası Ticaret Politikalarının Amaçları
- Üretim
ve kaynak açığının kapatılması
- İçerideki
üretim fazlası için yeni pazarların oluşturulması
- Geniş
bir Pazar hacmi
- Rekabet
- Yerel
pazarın talebinin gelişmesi
- Ekonomik
dinamizm
Korumacılık Nedir?
Hemen hemen bütün siyasal-iktisadi doktirinler yerel üreticilerin uluslar
arası rekabet koşullarından zarar görüp üretimi durdurmamaları veya bunların
daha karlı bir hale gelmeleri için az ya da çok hükümetin uluslar arası ticaret
üzerinde bir takım engellemeler (genellikle ithalat vergileri veya kimi ürünler
için resmi ithalat sınırlamaları gibi) getirmesi gerektiğini savunmaktadır.
Buna rağmen iktisat teorisinde korumacı politikaların temellendirilmesi oldukça
zordur. Çünkü genellikle daha küçük bir firma grubu ve bunların teşkilatlanmış
sendikalarının menfaatleri bunlardan çok daha büyük bir çoğunluğu teşkil eden
tüketicilere nazaran siyasi baskı gücünü elinde bulundurmakta ve tüketicilerin
aleyhine olacak şekilde korumacı politikaları uygulatmaktadırlar. Böylece
toplamda çok ciddi bir fayda sağlaması muhtemel uluslar arası ticaret
engellenmekte veya kısıtlanmaktadır.
Korumacılığın
Sebepleri
·
Ülkedeki iktisadi işletmeleri extra rekabetten
korumak
·
Ülkede yeni kurulmakta olan endüstrileri
rekabetle yüzleşmeden korumak
·
Ülkedeki iş çevrelerini korumak
·
Yabancı ülkelerin çok ucuz ürünleri ile damping
yapmalarını engellemek
·
Zararlı ürünlerin ithalatını engellemek
Serbest Ticaret Korumacılığa Karşı
Diğer bütün teoriler gibi, burada
da karşıt görüşler mevcut. Uluslar arası ticaret ticaret üzerindeki kontrol seviyeleri
açısından iki zıt görüş açısına sahiptir: serbest ticaret ve korumacılık.
Serbest ticaret daha basit olarak şu şekilde ifade edilmektedir. Ticaretin
üzerinde hiçbir engellemenin bulunmaması gerektiğini savunan bırakınız
yapsınlar (laissez- faire) yaklaşımıdır. Bunun temel fikri ise arz ve talep
faktörlerinin küresel ölçekte serbestçe dolaşması ve üretimin en verimli hale
gelmesidir. Bunun için piyasada ilave olarak hiçbir yönlendirmeye ve korumaya
ihtiyaç yoktur çünkü piyasa bunu otomatikman gerçekleştirecektir.
Buna zıt olarak, korumacılık
uluslar arası ticaretin düzenlenmesi konusunu piyasanın iyi işleyebilmesi için
önemli bir etken olarak görmektedir. Bu görüş piyasanın verimsizliği uluslar
arası ticaretin faydalarını engelleyebilir bundan dolayı amaç piyasanın
ayarlanabilir olmasını sağlamaktır. Korumacılık pek çok değişik biçimlerde
karşımıza çıkabilir, fakat en yaygın şekli gümrük tarifeleri, teşvikler ve
kotalardır. Bu stratejiler uluslar arası piyasalardaki her türlü verimsizliği
gidermek için kullanılmaktadır.
Serbest Ticaretin Ekonomik Argümanları
- Serbest ticaretin teorik
gerekçesi olarak karşılaştırmalı üstünlük (comparative advantage) kavramı
kullanılmaktadır.
- Karşılaştırmalı üstünlük
kavramına göre bir ülke bir üründe üstünken bir başkası başka bir ürünün
imalatında üstün durumdadır.
- Ticaret ülkelerin
uzmanlaşmalarına imkan sağlar ve temel yaşam standartlarını yükselmesini
sağlar.

Korumacılığın Uluslar arası Ticaret Politikaları
Dünya Ticaret Örgütünün (WTO) sistemi içerisinde, emniyet
tedbirleri belirli bir yerel sanayiyi uluslar arası rekabetin yıpratıcılığından
korumak için kullanılmaktadır. Bir üye emniyet için bir takım eylemleri
sipesifik bir endüstriyi korumak ve yok olmasının önüne geçebilmek için
alabilir (mesela: bir ürünün ithalatını geçici bir süre sınırlandırmak gibi).
Koruyucu emniyet tedbirleri genellikle eğer zıt ve adil
olmayan bir uygulama içermiyorsa, adil bir davranış olarak gözükmektedir.
Mesela;
- Gümrük
tarifeleri
- Kotalar
- Damping
- Teşvikler
1.Gümrük Tarifeleri
En eski ve en çok kullanılan uluslar arası ticareti
düzenleyen araçlardan bir tanesi gümrük vergileridir. Bu vergiler devlet
tarafından ülkenin sınırlarından geçirildiği esnada alınan ücrettir. Tarife
ithalatın ve genellikle ithalatın ücretinin belirli bir oranını teşkil eden
vergiler anlamına gelmekte ve ticareti kısıtlayan bir yöntem olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Gümrük vergileri normal olarak meclis faaliyetlerinden
ortaya çıkan kanunlar çerçevesinde uygulanmaktadır. Fakat Türkiyede bazı
vergilerin koyulması, kaldırılması ve oranlarının değiştirilmesi görevi kanun
ile hükümete verilmiştir.
Tarifelerin amacı uluslar arası anlaşmalar ile tarifelerin
azaltılması ve sonuç olarak tamamen kaldırılmasıdır. Dünya ticaretinin
liberalleşmesi ile sonuçlanmaktadır.
2.Kotalar
Kota ticaretin fiziki olarak limit konulması, ithal edilen
ürünlerin ülke içerisinde belirli bir dönemde satılan miktarın
sınırlandırılmasının yoludur. Kotalar hükümet tarafından dayatılan veya
ithalatçı ülkeler ile kısıtlanacak miktarın müzakere edilebildiği bir
argümandır.
Genellikle tarifeler kotalar yerine tercih edilmektedir.
Neden Ticaretin Kontrolü İçin Tarifeler Kotaların
Yerine Tercih Edilmekte?
Tarifelerin Tercih Edilmesinin Üç Sebebi
Tarifeler Hükümetlere Gelir Sağlar
Eğer Birleşik Devletler hükümeti Hindistandan ithal edilen
beyzbol sopalarının üzerine %20 vergi koyarsa senelik 50 milyon dolarlık
beyzbol sopasının üzerinden 10 milyon dolar gelir elde ediyor. Belki de bu
miktar az olarak gözükebilir ancak bunu binlerce ürün üzerinden düşündüğümüzde
ciddi bir gelire tekabül etmektedir. Bu gelirden eğer hükümet ithalatçıların
sadece ürün miktarlarına kısıtlama getirirlerse yoksun kalacaktır.
Şimdi bir durumu hayal edelim, Amerika senede 30.000 sopa
yerine yalnızca 5000 tane satın almak istemektedir ve buna bir kısıtlama
getirmek istemektedir. Kota koyulduğunda bu 5000 sopanın hangi tedarikçiden
alınacağına gümrük ile sorumlu kişiler karar verecekler bu sistem ise
suiistimale çok açık bir yapıya neden olmaktadır.
Tarife ise sopanın fiyatını etkileyecek ve bu 5000 sopanın
fiyatını serbest piyasa koşullarında en ucuza üretebilen tedarikçinin önünü
açacak ve böylece rekabetide geliştirecektir.
İthalat Kotaları Genellikle Kaçakçılığa Neden
Olmaktadır
Hem kotalar hem de tarifeler eğer kabul edilebilir bir
seviyede değilse kaçakçılığa sebep olmaktadır. Eğer iç piyasada ithal edilecek
ürüne ulaşılamıyor ise veya çok maliyetli ise hükümet de bu ürün üzerine kota
koyar ve ihtiyaç kadarının ithaline izin vermez ise kaçak olarak bir şekilde
ülkeye sokulacaktır. Arz ve talebin serbest bırakılmadığı, tarifelerin ve
kotaların bunlara uygun olmayacak şekilde uygulanması ciddi şekilde
kanunsuzluğun önünü açacaktır.
Damping
Eğer bir firma bir ürünü kendi yerel fiyatının çok daha
aşağısına başka bir ülkeye ihraç ediyor ise buna damping diyoruz. Damping
olgusu yerel endüstrinin satış hacmini ve piyasa payısı düşürerek üreticiye
ciddi zarar vermektedir. Bu süreci yaşanan karlılık düşüşleri, işsizliğin
artışı ve sonuç olarak da yerel üreticilerin piyasa dışında kalması takip eder.
Genellikle, damping ucuz veya az ithalat olarak
basitleştirilerek yanlış anlaşılmaktadır. Diğer taraftan yasal olarak bir
ürünün ülkelerden bir tanesinden diğerine normal fiyatının altına ihraç
edilmesi olarak görülüyor, bundan dolayı görece farklılıklar anlaşılabiliyor,
mutlak fark sezilemeyebiliyor.
Anti damping; (damping karşıtı faaliyetler) dampingli
ürünlerin ticareti bozucu etkisinden dolayı ortaya çıkan durumu tamir eden
ölçütlere denmektedir. Bu faaliyetlerin amacı adil ticaretin yeniden
kurulmasını sağlamaktır. DTÖ[1]
anti damping çalışmalarını adil rekabetin sağlanmasında bir araç olarak
tanımlamaktadır, yerel endüstrinin korunması değil adil bir ticaretin rekabet
ile sağlanmasıdır.
Teşvikler
Teşvikler korumacılığın bir türü veya yerel
ürünlerin/hizmetlerin ithal olanlara karşı yapay olarak rekabetçi olmasının
sağlanması için ticaret bariyerleri koyulmasının araçlardır. Teşvikler piyasayı
bozabilir ve ciddi ekonomik maliyetler ortaya çıkartabilir. Mali yardımlar
devletten gelecek sübvansiyonlar (teşvikler) şeklinde olabileceği gibi, aynı
zamanda başka kurumlardan da imtiyazlı olarak alınabilir örneğin bireyler veya
sivil toplum örgütleri bunlar daha çok bağış olarak görülür.
Teşvik Çeşitleri
Ticaret Korumacılığı (İthalat Kısıtlamaları)
Diğer ülkelerden kısıtlı ithalat yapılmasına karar verilmesi
teşviğin gizlenmiş diğer bir türüdür. Müşterilerin ticaret bariyeri (engeli)
olmasa çok daha uygun fiyata alabilecekleri ürünü daha pahalıya almak
mecburiyetinde kalmasını sağlayan ekonomik bir argümandır. Bunun sonucunda
korunan endüstri görece bir teşvik almış demektir. Bunlara örnek olarak ithalat
kotaları, ithalat tarifeleri, ithalat yasakları verilebilir.
İhracat Teşvikleri (Ticaret
Promosyonu)
Çeşitli vergiler veya tedbirler ihracatın özendirilmesi ve
seçilen endüstrinin desteklenmesi için kullanılabilir. Diğer bir bakış açısı
ile vergi uygulamaları ihracatın vergi sistemi altında adil olduğundan emin
olmak için kullanılmaktadır. Teşviğin ne olduğunun (veya hangi boyutta olduğu) kararlaştırılması
oldukça karmaşıktır. Birçok durumda, ihracat teşvikleri başka bir ülkenin kendi
üreticilerine sağladığı teşviklerin veya korumacılığın telafi edilmesinin bir
aracı olarak kullanılmaktadır.
DTÖ Nedir?
Dünya ticaret örgütü dünya çapında çapta uluslar arası
ticaretin kurallarını belirleyen tek organizasyondur. Bu örgütün kalbinde dünya
üzerinde ticaret yapan ülkelerin kendi milli meclislerinde tartıştıkları ve
onayladıkları DTÖ anlaşmaları yer almaktadır. Örgütün amacı mal ve hizmet
üreticileri, ihracatçılar ve ithalatçılar arasındaki işlerin yürütülmesine
yardımcı olmaktır.
Baştada bahsedildiği
gibi uzmanlaşma kaynakların daha verimli kullanılması için bir fırsattır.
Uluslar arası ticaret aynı şekilde ülkelerin kapasitelerini en fazla noktaya
yükseltebilmelerini ve potansiyellerini arttırabilmeleri için yine bir
fırstattır. Küresel serbest ticaret karşıtları halen gelişmekte olan ülkelerde
çok ciddi bir verimsizliğin var olduğunu ve bunu serbest ticaretin çözmedigini
ileri sürmüş olsalar bile, yine bu ülkelerde serbest ticaret bir ufuk ve ideal
olarak devamiyetini sürdürmektedir. Şu kesin ki artık küresel ekonominin önünde
herhangi bir engelin varolması çok ta mümkün değil, asıl mesele sandalye
paylaşımında kimin ayakta kalacağı ve buna rıza gösterip göstermeyeceği.
Yorumlar
Yorum Gönder