Teknoloji ve E-Finans - Ahmet Kantürk


 Bu yazı Ahmet Kantürk tarafından kaleme alınmıştır.

     Bilgi ve iletişim teknolojilerinde son yıllarda yaşanan hızlı gelişim ve değişimler diğer sektörlerde olduğu gibi finansal sektörde farklı iş modelleri ve kavramların ortaya çıkmasını sağlamıştır. İnternet, 1990’lı yıllardan başlayarak günümüze kadar geleneksel dağıtım kanallarının yanında ve tek başına kullanılan bir dağıtım kanalı olarak, işten işe dediğimiz business to business (B2B) ve işten müşteriye olan business to customer (B2C) işlerinde etkin bir şekilde kullanılmaktadır.
İnternet kullanımının finansal sektörde kısa bir geçmişi olmasına rağmen online kanallar kısa sürede önemli bir dağıtım kanalı haline dönüşmüştür. E-finans uygulamaları ile şirketler banka hesaplarının yönetimi, fatura ödemeleri, fon yönetimi ve sigorta ürünleri gibi farklı ve geniş alanlarda bütün finansal ihtiyaçlarını karşılamak için internet tabanlı sistemleri kullanmaya başlamıştır. Şirketlerin bilgisayar ağının yaygın kullanmaya başlaması ve e-finans alt yapısının ana iskeletini oluşturan e-finans uygulamalarının düşük maliyetlerle ve kolayca kurulabilmesi imkanları büyük ve küçük ölçekte şirketlerin bir çoğunun B2B pazarına girmesinin yolunu açmıştır. Bununla beraber olarak, B2C pazarlarında da benzer bir şekilde e-finansa ilgi artmıştır ve gün geçtikçe gelişme göstermektedir. Online olarak perakende finansal işlem yapan müşteri sayısı 1990’lı yıllardan bu yana sürekli bir şekilde artmaktadır. Özellikle perakende sektöründe e-bankacılık alanında İskandinav ülkeleri kendi başına bir sınıf oluşturmaktadır. Norveç ve İsveç’te kullanım oranı 25’i geçerken, Finlandiya’da ise nüfusun 1/3’den fazlası elektronik bankacılığı bir şekilde kullanmaktadır. Bunlara ilaveten, Avrupa’daki büyük ekonomilerden sadece İngiltere uluslararası düzeyde yüksek oranda e-bankacılık sistemlerini kullanmaktadır. Kısacası şöyle diyebiliriz ki, Avrupa da e-bankacılık müşterilerinin yarısından fazlasını İskandinav ülkeleri ve İngiltere oluşturmaktadır.
     Bankacılık dışında e-finans B2B ticari işlemlerde de yüksek oranda benimsenmiştir. Bugüne kadar ortaya çıkan duruma bakıldığında, piyasada yer edinmiş köklü finansal kuruluşların ticari olarak en başarılı e-finans işlemlerini gerçekleştirdikleri görülmektedir. Çünkü bu kuruluşların e-finans faaliyetlerini tanınmış ve bilinen marka ile yapmasına bağlayabiliriz. Piyasalarda varlığını sürdüren finansal kuruluşlar olup bu kuruluşlar çoklu kanal iş modeli uygulamalarıyla interneti yeni veya eski ürünlerini pazarlamak ve dağıtımlarını gerçekleştirmek için kullanmaktadır. Sadece gelişmiş piyasalarda işlem yapan kuruluşlar geleneksel dağıtım kanalları maliyetlerini düşürerek, e-finans maliyetlerini karşılama yoluna tercih etmektedirler.
Finansal kuruluşların web siteleri online müşteri kazanmada önemli bir yer tutmaktadır. İyi tasarlanmış siteler aracılığıyla müşterilere daha fazla olanak sunmak ve siteleri birer çekim merkezi haline dönüştürmek bazı ara yüzler geliştirilmektedir. E-finans müşteri açısından, online ara yüzleri 6 kategoriye ayırabiliriz. Bunlar,
1-) Firmaya özgü web siteleri, 2-) Adres rehberleri ve bilgi potaları, 3-) Düşey bütünleştiriciler dediğimiz finansal ürünler için standart web siteleri, 4-) Satış noktası siteleri, yani içerik tabanlı web siteleri aracılığıyla yapılan ürün pazarlamasıdır, 5-) Katma değer portalları dediğimiz olan web siteleri listeleme ve bağlantı sağlamanın ötesinde sunulan hizmetlerdir, 6-) Bileşik portallar dediğimiz portallar arası fiyat ve kalite karşılaştırmasına imkan veren portallardır.
     Firmanın web siteleri, e-finans yapısının duvar taşları olarak bilinmektedir ve müşteri çekmek üzere yapılan çalışmaların temelini oluşturmaktadır. Firmaların kendilerine ait web siteleri ile müşteriyle karşı karşıya gelmeleri ve müşteriyle olan ilişkilerinde bir üçüncü kuruluşun bulunmaması müşterilerin güvenini kazanmak açısından önemlidir.
E-finans satış noktaları finansal hizmetlerin daha çok diğer ürünlerle bağlantılı olarak sunulduğu ve daha çok müşterilere yönelik ürünlerin satıldığı web siteleridir. Katma değeri olan portallar online müşterilerine dağıtım kanalı olarak hizmet vermenin ötesinde başka hizmetlerde sunmaktadır. Bu tür siteler daha çok teknoloji şirketleri ve finansal olmayan kuruluşlar tarafından işletilmektedir.
Buraya kadar e-finansın sektördeki durumu, benimsenmesi ve kullanımı hakkında bahsettik, şimdi ise e-finansın geleceğini belirleyen faktörler açısında konuyu ele alacağım.
     Öncelikle Talep faktörüne bakarsak, e-finansın müşterileri etkileyen üç değişik talep faktörü vardır. Bunlar, işlemlerin güvenliği ve müşteri bilgilerinin verildiği satıcıya duyulan güven, e-finans hizmetlerine ait fiyatlar ve son olarak müşterilerin online dağıtım kanallarına yönelimlerini sağlayacak olan uygunluğun algılanması ve oluşturulmasıdır. İşlemlerin güvenliği diğer faktörlerden ayrı olarak müşteri çekince ve endişeleri arasında en önemli olanıdır. Çünkü müşteriler talep faktörlerini değerlendirmeden önce güven ve güvenlikle ilgili endişelerin giderilmesi gerekmektedir.
Kısaca şöyle diyebiliriz ki, müşteri güvensizliği iş ilişkilerinin sürekliliğinden, online hizmetlerin karmaşıklığından ve büyük işlemlerin taşıdığı risklerden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, müşterilerin uzun vadeli bir ilişkiye neden olabilecek işlemlerden kaçınmaktadır. Bu gibi bütün durumlarda problemlerin giderilmesi için yeterli ve gerekli bilgilerin sağlanması ve eğitim ile giderilebileceği inanılmaktadır.
      Müşteri endişeleri giderildikten sonra, ürün veya hizmetle ilgili kalite ve fiyat değerlendirmesi yapmaktadır. Fiyat açısından özellikle perakende müşterileri, fiyatlandırma konusunda hassas davranmaktadır. Örneğin, banka müşterileri yeni ve ek hizmetleri ücretsiz veya düşük ücret karşılığı almayı tercih etmektedirler. Müşteriler fiyatı iki ayrı kapsamda değerlendirir. Bunlar, tamamıyla yeni veya eklenmiş ürünlere ait fiyatlar. İkinci kapsam ise dağıtım kanallarına göre mevcut hizmetlere ilişkin uygulanan farklı fiyatlar. Bu iki kategoriyle sınırlı olarak uygulanan fiyatların müşteri fiyat duyarlılığını çok etkilediğinden bahsedilemez. Çünkü online dağıtımın ilk zamanlardan beri piyasa sahibi finansal kuruluşların farklı fiyat uygulamamalarıdır. Fakat satıcıların sanal ortamdaki taşıma maliyetlerini düşük tutmaları ve tüketicilerin farklı rakip ürünlere ait bilgilere kolayca ulaşabilmesi, müşterileri olumlu yönde etkilemektedir. Bunlara ilaveten, göstergeler, finansal kuruluşların e-finans hizmetlerini standart fiyatla sunmaya çalışmaları ve bunun online dağıtım kanalının temel satış kanalı olduğunu göstermektedir. Pazar alanlarına ve ulusal önceliklere göre kalite parametreleri değişmekle birlikte e-finansı cazip hale getiren bazı etkenler vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;
  • Zamandan tasarruf etmek. Yani müşteri hizmetlerine mekândan bağımsız olarak hızlı ve gerçek zamanlı olarak erişilmesi ve ihtiyacın giderilmesi.
  • Gelişmiş erişimde ise daha çok finansal hizmet, daha çok insan tarafından alınması ve perakende hizmet çeşitliliğini arttırmaktadır.
  • Fiyat ve hizmetlerin kolayca karşılaştırılması ise birleşik ve finans portalların ortaya çıkışı ile birlikte müşterilerin ürün ve fiyat karşılaştırma yapmasını kolaylaştırmıştır.
Son olarak da müşterilerin dağıtım kanalları arasında seçim yapmalarıdır. Fakat müşterinin yapacağı tercih online satıcılardaki oluşabilecek problemlerin ve anlaşmazlıkların giderilmesi için gerekli donanımın varlığına ve telafilerin yasal olarak giderilmesine dayanmaktadır. Anlaşmazlıkların giderilmesi için yapılması gereken en basit mekanizma müşterinin yanında fiziksel olarak var olmaktır ancak bu şekilde sorunlar yüz yüze görüşülerek giderilebilir.
Bütün OECD ülkelerinde, finansal kuruluşların müşterilerin sorunlarını meşru temellerde ele alarak denetleyen mekanizmalar bulunmaktadır. Fakat, online dağıtım kanallarının yeni olması dolayısıyla, özellikle sınır ötesi işlemlerde müşteri sorunlarının çözümünde önemli bir eksiklik bulunmaktadır.
     Tedarik faktöründe bazı fonksiyonlar öne çıkmaktadır. Bunlar esas olarak, online hizmetlerle yeni müşteri kazanmak ve mevcut müşterileri korumak, müşteri başına düşen maliyetleri azaltmak, dağıtım kanalları (online satıcılar) arası çatışmayı engellemek ve geleceğe yönelik şirketlerin iyi bir pozisyon almasını hedeflemek ve o yönde çalışmalar yapmak finansal kuruluşların hizmetlerini internet aracılığıyla yapmasındaki temel fonksiyonlardır.
Yeni müşteri kazanma ve mevcut müşterileri koruma hakkında şöyle diyebiliriz ki, piyasa erken giren birçok kuruluş iyi tasarlanmış web siteleri aracılığıyla büyük oranda müşteri çekmektedirler, fakat piyasaya geç giren kuruluşlar müşteri tabanlarını korumada zorlanmaktadırlar. Şunu da belirtmek isterim ki, müşteri sadakati e-finansın başarısında önemli bir etkendir, fakat bu etken sektöre göre değişmektedir. Örneğin; yapılan araştırmalarda, bankacılık sektöründe müşteri sadakatinin diğer sektörlere göre daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
Fiyat ve maliyetler:  İnternet ile birlikte kuruluşlar daha az yatırım yaparak rakip kuruluşların iş alanlarına girebilmekte ve iş hacmi ve hizmet kalitesi bakımından aynı düzeyi yakalayabilmektedir. Bunun için mevcut dağıtım kanalları yerine internet tabanlı dağıtım kanallarını kendi bünyelerinde kurmakta veya dış kaynak kullanarak aynı hizmetleri vermektedirler. E-finans piyasasına giren kuruluşlar arasında dış kaynak kullanımı yaygın olmakla birlikte bankacılık sektöründe özellikle yabancı bankalar piyasaya doğrudan girmeyi tercih etmektedir.
Online dağıtım kanalları, bayii ilişkilerinin online sistemler üzerinden yürütülmesi arka ofis (back-office) ve teknik yardım hizmetlerinin dış kaynak kullanılarak yerine getirilmesi maliyetlerin düşmesine olumlu etki yapmaktadır.
Dağıtım kanalları rekabeti: Dağıtım kanalları arasındaki rekabet müşterilerin ürünlere ve hizmetlere erişim olanaklarının artırılması alanında olmaktadır. Finansal kuruluşlar, dağıtım kanalları arasındaki rekabeti kabul etmekte ancak pazarlama ve dağıtım sürecinde yer alan bağımsız kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen işlemlerden dolayı çıkabilecek sorunlardan endişe duymaktadır.
Geleceğe yönelik stratejiler: Finans sektöründe faaliyette bulunan bütün kuruluşlar kendi e-finans birimlerini kurarak veya yan şirketleri aracılığıyla pazarda geleceğe yönelik pozisyonlarını almaktadır. İş planları ve yeni finansal ürünler geleceğe yönelik dağıtım sistemlerinin oluşturulmasına dayanmaktadır. İleriki aşamalarda, finansal pazarın büyüklüğü kuruluşların başarılı olması için gerekli potansiyeli oluşturmakta ve az yatırımla daha fazla kazanç sağlama olanakları sunmaktadır. Online müşteri potansiyeli istenilen düzeyde olmayan ve sınırlı sayıda müşteriye sahip e-sigorta ve menkul kıymet piyasasında çok sayıda operatörün varlığı gelecekle ilgili beklentilerin yüksek olmasından kaynaklanmaktadır.

E-Finans kısacası;
     1990’lı yıllarda gelişmeye başlayan e-finans, günümüzde finansal kurumların ürün ve hizmetlerini internet ortamına taşımalarını sağlamıştır. E-finans içerik ve uygulamaları gelişimini:
Haber ve bilgi, interaktif uygulamalar, işlem yapılabilirlik, gerçek zamanlı ve kişiselleştirilmiş servisler şeklinde kademeli olarak sürdürmektedir. E-finans platformları sayesinde finans bilgisi edinmek isteyen veya finansal işlemlerini gerçekleştirmek isteyen müşteriler derinlikli, karşılaştırılabilir ve doğru bilgiye hızla ulaşabilmektedir. İnternet ortamında uygulanması sebebiyle e-finans gerek müşteri gerekse finans dünyası için maliyet indirimi getirmekte olup, aynı zamanda yoğun rekabetin yaşanmasına yol açmaktadır. Günümüz de süratle gelişen internet teknolojileri çerçevesinde e-finansın gelişiminde etkili olan gelişimler;
İleri seviyede esnek olabilmesi, hızlı ölçeklenebilirliği, müşteri ve satıcı entegrasyonu, teknolojik gelişmelerin uygulayabilir özellikleri ön plana çıkmaktadır. Bu özelliklere sahip olmayan e-finans platformlarının çağın gerisinde kalması kaçınılmazdır. Birkaç on yıl içinde şu anki görünümünün tamamen değişmesi muhtemel olan e-finans platformlarında sonuç olarak şöyle özetlemek gerekirse; sınır tanımaksızın, günün 24 saati işlem yapılabilen, farklı dillerde faaliyet gösteren, sofistike değerlendirme araçları ile elektronik danışmanlık rolü üstlenebilecek olan e-finans uygulamalarını görmemiz mümkün olacaktır.



Referanslar:
  • C. ERDOĞDU, (2002), Elektronik Finans: Ekonomik ve Diğer Faktörler, Bankacılar Dergisi, Sayı 43.
  • H. YILMAZ & N. ERCEYLAN, (2003), E-Finans, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İşletme Finansmanı Kitabı.
  • Ü. BAN, N. YÖRÜK & N. PARILTI, (2003), E-Finans’ın Finansal Hizmetler Sektörü Üzerindeki Etkileri, TSA, Yıl 7, Sayı 1.
  • www.activefinans.com,
  • www.tbb.org.tr,


Yorumlar